25 Eylül 2015 Cuma

Asiler Serisi 1. Kitap-Steelheart İncelemesi(Spoilersiz)


Merhaba sevgili okurlar bugün sizin için dönemin fantastik prensi olarak adlandırılan Brandon Sanderson’ın Steelheart kitabını inceleyeceğim. Sanderson’ın eşsiz üretkenliğiyle ortaya koyduğu bu kitap kendini kesinlikle okutmayı başarıyor diyorum ve hemen yazıma başlıyorum.
Günümüz sinemasında Marvel-DC kapışması aldı başını yürüdü ve tüm dünya biranda süper kahraman çılgınlığının altında boğulup kaldı. Bu çılgınlığın ve kahraman bolluğunun arasında Sanderson bu kitapta bize çok güzel bir kapı açıyor, süper kahramanlara olan bakış açımızı köklerinden sarsarak süper kahramanlara başka bir şekilde bakmamızı, hatta onlar hakkındaki fanatizme varan düşüncelerimizin değişmesini sağlayacak gibi gözüküyor.
Sanderson’ın bu kitap da bize sunduğu derin düşünce ‘’Ya kötü olsalardı’’ oluyor. ‘’Süper kahramanlar insanları kurtarmak yerine insanları kullanmayı tercih etselerdi neler olurdu?’’ sorusu bu kitapta anlatıyor. Bu kitapta kahramanlardan ‘’Epik’’ diye bahsedilmiş bende öyle yapacağım. Epikler dünyayı kurtarmak yerine ona hükmediyor, insanları eziyor ve onları kullanıyor. Başkarakterimiz olan David ise babasının ölümünden sorumlu olan epikten intikam almak için yıllar içerisinde kendini hazırlıyor.
Kitap David’in epiklere karşı olan insanların son direniş grubu asilere katılıp babasının intikamını almaya çalışmasını anlatıyor. Kitap oldukça akıcı, okurken olayların hızlılığına kendinizi kaptırıyorsunuz adeta bir kitap okumuyorsunuz da bir film izliyorsunuz. Kitabı elinize alıp ilk bölümü okuduğunuzda bir kitabın giriş bölümünün bu kadar güzel ve konuyu bu kadar rahatlıkla anlatılmasına şaşırmakla kalmıyor sanki bir filmin ilk sahnesini izliyormuş gibi hissediyorsunuz.
Kitapta yazarın yaratıcılığı üst düzeyde ancak kitabın en güzel yönü aslında en kötü yönü olarak gözünüze çarpıyor. Okunması ve sindirilmesi son derece kolay olan bir kitap, hikâyesi hemen sizi içine çekiyor ancak kitabın kolay okunmasını sağlayan olayların hızlı ilerleyişi bir yerden sonra kitaptaki olayların sizin için çok sığ kalmasına neden oluyor. Çok hızlı ilerleyen olay örgüsü karakterlerinde aceleci davranmalarına vesile olmuş, kitabı okurken ‘’Bir iki dakika durup plan yapsaydınız’’ demeden geçemiyorsunuz. Kitap dil ve konu olarak oldukça sürükleyici. Fantastik öğelerin bir süper kahraman kitabında olması gereken kadar bulunduğu yazarın bu konuda müthiş bir denge yakaladığını bizlere gösteriyor. Aceleyle olan olaylara rağmen kitap biz okuyanları şaşırtmayı kesinlikle başarıyor.
Kitaptaki karakterlerde oldukça kendine özgü karakterler, asilerin her biri gerçek anlamda bir film karakteri özelliğe sahip aslında bu kitaptaki hemen hemen her şey filmden fırlamış gibi ama yine de fantastik kurgu ve süper kahraman olaylarını seviyorsanız ya da güzel bir kitapla gününüzü geçirmek istiyorsanız bu kitap işte o kitap. Bir çırpıda sizi içine alan ve kitabı bitirdikten sonra hemen ikincisini okumak isteyeceğiniz, sizi günlük yaşamdan uzaklaştırıp çok fazla kafanızı yormadan kavrayacağınız nadir kitaplardan biri.
Kitabı okuduktan sonra büyük ihtimalle içinizden ‘’Filmi çıkacak kitap’’ diyeceksiniz ve yanılmayacaksınız. Film hızında ve tadında olan bu kitap yakın zamanda beyaz perdede yerini alacak gibi gözüküyor. Acaba Marvel ve DC’nin boğup büyük bir ‘’Normal’’ e dönüştürdüğü süper kahraman filmlerinin yanında, bir solukta okunan Steelheart kitabının filmi kendine nasıl yer bulacak.
Hızlı bir kitaba hızlı bir inceleme yapmak istedim bir solukta okumanız dileğiyle.

GÜVENÇ TÜRKOĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder